Seçimlerin ardından işçi sınıfını kapsamlı bir saldırı bekliyor...
Mücadele için hazırlanalım!
AKP’nin seçim sonrasında uygulanmak üzere kapsamlı bir saldırı programı hazırladığı biliniyor. Bu programla kıdem tazminatı hakkının gaspı ve çalışma yaşamının tamamen esnekleştirilmesi hedefleniyor. Saldırı programı emperyalistlerin ve sermayenin talepleri doğrultusunda hazırlandı. TÜSİAD, DB ve IMF bu program konusundaki ısrarlarını defalarca ortaya koydular.
AKP hükümeti seçim sürecinde olmasına rağmen saldırıyla ilgili açıklamalar yapmayı da sürdürüyor. Bunu da işsizliğe ve kayıtdışılığa çözüm adı altında pazarlamaya çalışıyor. Oysa bu saldırılarla çalışma hayatının bütünüyle esnekleştirilmesi hedefleniyor. Kapitalistlerin daha fazla kar elde etmesi için kıdem tazminatı yükünün tümüyle ortadan kaldırılması planlanıyor.
Yapılması planlanan değişikliklerle, “Güvenceli esneklik” adıyla esnek, kölece çalışmanın bütün biçimleri yaygınlaşacaktır. Kayıt dışı işçi çalıştırmaya yasal kılıf giydirilecek, kayıt içi sektörlerde kuralsız işçi çalıştırma yöntemleri yasal hale getirilecektir. Böylece kapitalistler kıdem tazminatı yükünden kurtarılacaktır.
Durum böyleyken sendika bürokratları olan biteni izlemekle yetiniyor, tüm dikkatlerini de düzen partilerininin yarışına vermiş durumdalar. Böylelikle saldırılar karşısında işçi sınıfını savunmasız bırakıyorlar. Ancak bu kadarıyla da yetinmeyip işçi sınıfı içerisinde olası bir hazırlığın da önüne geçmeye çalışıyorlar. Örneğin Türk-İş ağaları kıdem tazminatının gaspı ve esnek çalışmanın egemen hale getirilmesi konusunda herhangi bir değişiklik olmayacağı yalanını büyütüyor. İşçilere; “yersiz korkuya kapılmamaları” tavsiyesinde bulunuyor. İşçilerin tepkisiz kalması için zemin döşüyor.
Hak-İş bürokratları ise ihanetlerini perdeleme gereği bile duymuyorlar. Kıdem tazminatının fona devredilmesini savunuyorlar.
AKP hükümeti daha fazla kölelik ve yıkım için gecesini gündüzüne katarken, işçi sınıfının öz örgütleri olan sendikaların başına çöreklenmiş olan sendikal ihanet şebekeleri göstermelik eylemler yapmaktan bile kaçınıyorlar.
Saldırıları boşa çıkarmak için sendikal bürokrasi barikatı mutlak suretle aşılmalıdır. Bunun yolu bellidir. Tabana dayalı örgütlülükler oluşturmak, ortak bir hareket planı etrafında bu planı hayata geçirebilecek zeminler yaratmak gerekmektedir. Devrimci güçler, öncü kesimler, ilerici iddialar taşıyan unsurlar bu görevi hakkıyla yerine getirmekle yükümlüdürler.
Ankara’da devrimci sınıf çalışması
Ankara’da seçim çalışmalarının startı verildi. İşçi ve emekçi kitlelerin bilincinin bulandırılmaya çalışıldığı şu süreçte sınıf devrimcileri devrim ve sosyalizm şiarını yükselterek çalışmalarını sürdürüyor. Bu doğrultuda sınıfın ilgisi devrim ve sosyalizm etrafında birleştirilmeye çalışılıyor.
Bu kapsamda 600 adet “Çözüm devrimde kurtuluş sosyalizmde” şiarlı BDSP bildirgesi Kızılay’da dağıtıldı. Yanısıra Mamak’ta “Seçim aldatmacası değil, devrimci sınıf mücadelesi! Çözüm devrimde kurtuluş sosyalizmde” şiarlı BDSP afişleri yapılmaya başlandı.
Kızıl Bayrak / Ankara
Kübra bebeği oy malzemesi yaptılar
Kapitalist sömürü düzeninin kurbanlarından biri olan, yetersiz beslenme yüzünden yaşamını yitiren 2,5 aylık Kübra bebek düzen partilerinin seçim savaşına meze yapılmak isteniyor. Her biri, Kübra bebeğin ölümünden sorumlu olan düzen partilerinin temsilcileri Kübra bebeğin ölümü nedeniyle birbirlerini suçluyorlar.
Samsun’un Tekkeköy ilçesinde oturan Necla ve Murat Bakırcı çifti ise, 2,5 aylıkken yitirdikleri bebeklerinin ölümü üzerinden şov yapan düzen partilerine tepki gösterdi. En büyük çocukları Melisa’yı da 3 yıl önce kızamıktan kaybeden Necla ve Murat Bakırcı çiftinin, yaşadıkları yoksulluğu anlatırken kullandığı cümleler düzen gerçeğini özetliyor.
Necla Bakırcı yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Televizyon açmaya korkuyorum. Her haber bülteninde liderler ‘Kübra bebek’ diyor ama elimizden tutan yok. Çocuklarımı hala doyuramıyorum.”
İş kazası nedeniyle sakat kalan baba Murat Bakırcı “Biz evlat acısı ile yanıyoruz, onlar acımızdan, açlığımızdan oy hesabı yapıyorlar. Oy malzemesi olmak çok acı veriyor” diyor.
|